Günlerden bir gün arkadaşlarla bir yerde oturmuş konuşuyoruz. Konu nasıl olduysa ev, arsa almaya geldi. Konu haliyle emlakçıya geldi bir noktada. Arkadaşlardan biri, emlakçı görürsem ben direk kaçıyorum dedi. O an için ben içimden neden kaçıyor diye düşünmeden edemedim ama sorgulamadım da. O zamanlar henüz herhangi bir gayrimenkul alım satımı yapmamıştım. Şu an herkes gibi aşağı yukarı bir tahmin yürütebiliyorum neden kaçtığına dair.
Zaman su gibi akıp gitti, yatırım amacıyla bir arsa almaya karar verdik. Bu sürecin sonunda arkadaşın neden emlakçıdan kaçtığını anlamış oldum. Emlakçı satarken sizin yanınızdaymış, sizin için çalışıyormuş gibi görünür. Tabi ki bu tam olarak doğru değildir. Burada iş çıkar çatışmasına geliyor.
İngilizcesi “Conflict of interest”, niye bilmiyorum ama böyle demeyi daha çok seviyorum. Türkçeye çıkar çatışması diye çevrilmiş. Kısaca farklı tarafların birbirlerinin çıkarlarıyla çatışan hedef ve taleplere sahip olması durumudur. Emlakçı örneğinde baktığımızda emlakçının çıkarları ve alıcının çıkarları farklıdır. Her ne kadar sizin yanınızda, sizin için çalışıyormuş gibi görünse de.
Klasik bir söylem olarak iyileri tenzih edeceğimiz noktaya geldik sanırım. Eminim dışarıda bir yerlerde işini hakkıyla yapan emlakçılar vardır. Burada kastettiğimiz onlar değil, ben kendi deneyimim üzerinden bu yazıyı yazıyorum. Onlar lütfen üzerlerine alınmasınlar.
Emlakçının size arsa, ev satmasından, aracı olmasından çıkarı nedir? Tabi ki de alacağı komisyon. Size bir şey satarsa, hatta bir adım ilerisi ne kadar pahalıya satarsa o kadar komisyon alacağı düşünülürse durum çok açık aslında. Bu noktada benim deneyimlediğim kadarıyla emlakçı sizi ikna edebilmek için her şeyi söyleyebilir…
-Piyasa şu an durgun, 3-4 aya patlama bekliyoruz.
-Bunu kaçırırsan pişman olursun, bu paraya burası kaçmaz. Çok kelepir yer.
-5-6 aya en az %30-%40 artacak, paranı katlarsın en azından. Sonra satar, başka bir yer alırsın.
Liste böyle uzayıp gidiyor, sizin amacınız neyse nabza göre şerbet bir nevi. Biz yatırım dediğimiz için, bize 5-6 aya uçar burası numarasını çekti. Araştırdık, firma güvenilir, içeridekiler düzgün görünüyor. Alalım bari dedik. Sonuç 6 ay geçti, enflasyon oranında bile artmadı neredeyse. %10 civarı bir artış oldu, olmadı fiyatında. En azından zarar etmedik diyerek kendimizi avuttuk. Ama çok önemli bir ders aldık, çıkar çatışması önemli.
Çıkar çatışması noktasından bakılınca emlakçının size verdiği fiyatı, önerdiği yeri muhakkak sıkı bir şekilde incelemeniz lazım. Civarda fiyatlar ne kadar, daha uygun yer var mı vs. Toprak zarar ettirmez, 3-5 yıl bekle her türlü değerini artırır mantığıyla ilerleyenler için çok önemli değil bu. Bana da başta 3 yıla burası değerlenir, şu olursa değerlenir denilse ben de ona göre aksiyon alırdım. Bambaşka bir tablo çizildi, ben de güvenimi kaybettim işin sonunda. Bir müşteri kaybetmek bu kadar kolay olmamalı.
Emlakçı ve firması kısa süreli bir kara geçmiş olabilir ama uzun vadede beni ve benim tavsiye verebileceğim potansiyel müşterileri kaybetti. İlk arsayı aldığım gün, ne kadar ilgili firma tanıdıklara önersem mi diye düşünürken geldiğim nokta çok farklı. Şu an biri bana arsa almak için fikir sorsa, şuradan alma da kimden alırsan al derim muhtemelen.
Kendi adıma emlakçıdan kaç noktasında değilim, biliyorum ki orada işini iyi yapan kişiler var. Sadece bize denk gelen bu. Bundan iyi bir şey de çıktı, enflasyon üzerine kitaplar okumaya başladım. Madem yatırım yapmayı düşünüyoruz, bu alanda bilgi sahibi olmak önemli. Paranın psikolojisi kitabında da dediği gibi her yatırımımızın mükemmel olması gerekmiyor. Önemli olan deneyebilmek, deneyebilecek tasarrufa sahip olabilmek. Aradan bir kaç tane sivrilen yatırım diğer bütün hepsini amorti edip, kara da geçirecektir. Kitap böyle diyor en azından, baya güzel bir kitap bu arada tavsiye ederim.